Kitap/Düşün/Sanat/ Sayfa Editörü: Erinç BÜYÜKAŞIK

Bir Pencere: Metropolde Kaybolmuş Taşra /Ekrem BAŞOĞLU

Troya’da Ölüm Vardı Bilge Karasu’nun ilk yayımlanan eseridir. Seçki on üç öykünün bileşmesiyle oluşturulmuştur. Romana yakın bir bileşimdir bu. Öyküler Sarıkum ve yer yer İstanbul’da geçmektedir. Birbirine yakın insanların ve çevredeki insanların birbirleriyle olan ilişkilerinin insanlara zarar verdiğini anlatan seçki, yöre insanını ve onun yaşamdaki riyakarlığını işliyor. Kahramanların kurtuluşu yalnızca yok olmakla mümkündür. Kopması imkânsız sahte bağlarla, zorunluluklarla bağlı kahramanlar birbirine.

Devamını Okuyun

RESİMLERİNİN ÖNÜNDEKİ RESSSAM FRİDA KAHLO /Belgin BIYIKOĞLU

Frida Kahlo’nun resimlerini yorumlayan bir yazı yazmam istediğinde hem çok mutlu oldum hem de telaşlandım. Frida ‘yı o ünlü ressamı; eserlerini, yaşamını biliyordum tabii ki, üstelik Frida filmini de yakın zamanda izlemiştim ama bu kadarı yazıyı yazmam için yeterli değildi, araştırmalar yapmam gerekiyordu. Araştırdıkça Frida Kahlo’nun yaşam azmine de resimlerine de olan hayranlığım daha da arttı.

Devamını Okuyun

İNCİ ARAL'IN AĞDA ZAMANI ÜSTÜNE/Münire ÖZGENCAN

İNCİ ARAL, bu ilk kitabında kadınlık hallerini, toplumun farklı kesimlerinden kadınların öykülerini, kadın-erkek ilişkilerini, kadının üstlendiği rolleri, kadınların acılarını, hüzünlerini, umutlarını, düş kırıklıklarını, toplumun kadına bakışını, sade, akıcı ama güçlü bir dille anlatmaktadır.

Devamını Okuyun

Klasik bir Western ve Varoluşçuluk; Bir Zamanlar Anadolu'da/Erdem OCAK

Bir Zamanlar Anadolu’da’ filmi tersine dedektiflik ile başlar. Katil ve katledilen bellidir ancak katil zanlısı cesedi nereye gömdüğünü itiraf etmez. Savcı ve doktor eşliğinde bir heyet, zanlıyı da yanlarına alarak adli keşfe giderler ve Western görülmeye başlar. Filmde seçilen ‘Vahşi Batı’ Anadolu’dur.

Devamını Okuyun

Aleni Günahkar Auteur Fellini’nin Suretiyle Sinema Perdesinde İtalyan Yeni Gerçekçiliğinden Ayrılma /Erdem OCAK

La Dolce Vita, “Yeni Gerçekçilik” akımının başlangıç filmi sayılan Roberto Rosselını’nin yönettiği Roma Açık Şehir filminin bir tezatıdır. Fellini’nin hayatının dönüm noktasıdır. Fellini’nin yeni gerçekçilikten uzaklaşarak, kendi tarzını, üslubunu oluşturduğu görülür.

Devamını Okuyun

Kasım’ın Dünyaya, Dünyanın Kasım’a Görünüşü İzinde Sema Aslan’ın Romanını Okuma Denemesi /Erinç Büyükaşık

Bir romanın izinde okur yolculuğu çoğu kez kahramanın seslerini, metnin izleğini, romanın çatısını doğru kavramakla değerli olmuştur. Sema Aslan’ın “Dünyanın Kasım’a Görünüşü” tam da bu anlamda Cengiz’in izinde Nurcan’ın, Kasım’ın serzenişleri, yakarışları ve direnci anlamında bir yıl öyküsü olarak okunabilecek bir metin temelde.

Devamını Okuyun

NURİ BİLGE CEYLANIN EN ÇOK DİYALOGLU FİLMİ “KIŞ UYKUSU”/Münire ÖZGENCAN

Filmlerini ilgiyle, severek izlediğim Nuri Bilge Ceylanın “Kış uykusu” filminden bahsedeceğim. Bilindiği üzere “ Kış Uykusu” filmi Nuri Bilge Ceylan’a Altın Palmiye ödülünü kazandırdı. Nuri Bilge Ceylan filmlerini sevenler ve izlemek isteyenler için öncelikle filmin üç buçuk saat olduğunu hatırlatmak isterim.

Devamını Okuyun

12 Eylül ve Darbe Anlatısı Olarak İki Roman: Mine Söğüt'ün "Şahbaz’ın Harikulade Yılı 1979″ ve Bilge Karasu'nun "Gece"si /Erinç Büyükaşık

Türk edebiyatında darbe kavramsal olarak politik sonuçları kadar politik olanın bireyin iç dünyasında yarattığı gel gitlerle karşımıza çıkagelmiştir. Yazımızın belirleyeni olarak gösterebileceğimiz iki metin (Mine Söğüt’ün Şahbaz’ın Harikulade Yılı 1979 ve Bilge Karasu’nun Gece’si) her ne kadar darbe öncesi ve sonrasının toplumsal şiddet olgusunu yansıtıyor olmakla birlikte ne derece darbe romanları sayılabilir kuşkuludur. Öncelikle iki metin de kara metin sayılabilecek kimi özellikler taşıyor olsa da post yapısalcı roman veya anlatının ?nasıl? anlatmalı noktasında birçok yazınsal tartışmasını da beraberinde getirmişlerdir..

Devamını Okuyun

Bir Pencere: Godot’yu Beklerken İzlerine Rastlamak/Ekrem BAŞOĞLU

Oktay Akbal’ın bir köşede okunmayı, tanınmayı, bilinmeyi bekleyen kitaplarından biri İstinye Suları.Kitabın türü için kendisi öykücükler demiş. Bu kitabın değeri bir deneme olmasında saklıdır. Bir öykü denemesi. Ve aynı zamanda öyküsel bir deneme denemesi.

Devamını Okuyun

Edebiyatın Kurmaca Evreninde/Erinç BÜYÜKAŞIK

“Bu ayrı dil, korkuyla, yalnızlıkla, doymamışlıkla, başkaldırmayla yüklüdür.” Bilge Karasu, “Öteki Metinler” Modern toplumun son iki yüzyıllık serüveninde hayatın iki yüzü kadar sanatın da hem toplumsal gelişmelerin ışığında hem de bireyin varoluş arayışları adına farklı yönelimleri, eğilimleri söz konusu olmuştur. “Toplum için mi”, “Sanat için mi” ikilemiyle aslında çoğu kez araçsallaşan sanat uğraşısı eylem haliyle zaten yaşamın içinden doğan, yansıyan bir boyuta sahiptir.

Devamını Okuyun

Yaz Düşleri, Düş Kışları/Münire ÖZGENCAN

Kitapevinin raflarındaki kitaplara göz gezdirirken parmağım bir kitabın üzerinde durdu:YAZ DÜŞLERİ DÜŞ KIŞLARI. Kitabın ismi ve kapak tasarımı insanı yüreğinden sarıp sarmalıyor. Bence sırf bu bile kitabı okumak için yeterli bir neden. YAZ DÜŞLERİ DÜŞ KIŞLARI Tomris Uyar’ın beşinci öykü kitabı.

Devamını Okuyun

Bir Kırmızı Başlıklı Kız’ın “Esir Sözler Kuyusu”na Düşmeden Serpilip Büyümesine Tanıklık Etmek/ Özge AYKAÇ

Öykülerden oluşan kitaplardan bazıları kuyudur. Biz oradan kovamıza doldurduklarımızla bahçemizi sularız okur olarak. Bazı kuyuların derinliği karşısında onun nasıl inşa edildiği hayreti ve merakı sarar beni. Esir sözlerden oluşturduğu kuyusunu Sema Kaygusuz’un kız çocuğundan genç kadına geçiş evresi ve cümlelerini harç yapıp yoğurarak inşa ettiği besbelli. Bu malzeme, öykülerden evvel kitapta yer verilen ve yazarın yazma niyeti ve sebeplerini ortaya koyduğu “İlksöz” bölümü okunmasa da öykülerde rahatlıkla görülebilir.

Devamını Okuyun