Kitap/Düşün/Sanat/ Sayfa Editörü: Erinç BÜYÜKAŞIK

İktidarın İzleri: Gabriel García Márquez ve Eugène Ionesco'nun Eserlerinde Yozlaşma ve İktidar Erkine Dair Bir Deneme /Erinç BÜYÜKAŞIK

“KRAL: Hepsi de yabancı. Aileden sanıyordum. Korkuyorum, çöküyorum, boğuluyorum, artık bir şey bilmiyorum, yaşamadım. Ölüyorum (Ionesco, 1964, s.36).”

Devamını Okuyun

Kışın ve Yaşamın Gerçekliği/Ümit Ahmet DUMAN

Şiddetli gök gürültüsü hepimizi istemsizce kendine baktırıyor. Ardından gelen uzun atımlı şimşek parıltıları gecenin ıslak geçeceğinin işareti. Yağmur damlaları ile kar kristallerinin kavgasını izliyoruz havada. Kâh kristaller kazanıyor, kâh damlalar ama mevsimin erkenliği kar kristallerinde güç kaybına neden oluyor.

Devamını Okuyun

Bir Aşk Fısıltısı: Henüz Sana Tamamen Güvenemiyorum!/Mahmut ŞENOL*

Ludwig van Beethoven 1803’de son notasını koyup bitirdiği, o güne kadar kırk dakikaya ulaşan bir hayli uzun sonata alışık olunmadığından epeyi yadırganmış, keman ve piyano için yazdığı eserini dönemin en iyi keman virtüözü, Fransız müzisyen, orkestra maestrosu Rodolpho Kreutzer’e ithaf etti.

Devamını Okuyun

Uluslararası Sanat Birliği'nin İstanbul Buluşması Başladı/Haber

Şimdi İstanbul'da barış ve dostluk adına açılacak sergiye, müzik ve edebiyat etkinliğine tüm güçlerini ve sevgilerini katarak canla başla çalışan Uluslararası Barış Birliğinin kurucuları Maria Loumpourdi ve Hasan Kadakçı ile onlara eşlik edecek Türk ve Avrupalı sanatçılar İstanbulluları aralarında görmek istediklerini belirtiyor.

Devamını Okuyun

Okumak Üzerine/Ümit Ahmet DUMAN

Kitapları koklatın, bu kokunun değerini yıllar yıllar sonra daha derinden anlayacaklarını şimdilik anlayamasalar da bıkmadan usanmadan tekrarlayın. Doğum günlerinde mutlaka ama mutlaka minik bir çocuk kitabı iliştirin kucaklarına…

Devamını Okuyun

Doğurduğu Çocukları Öldüren Bir Çağdan Geçiyoruz/Emine AYDOĞDU

Sağlık, başarı, bilinç, güven, gelecek, para gibi günümüzde çokça kullanılan sözcüklerin içeriği, egemenlerce, hesaplı ve bilinçli olarak boşaltılmıştır. Sağlık; güzel olmak ve genç olmakla eşdeğer tutulmaktadır.

Devamını Okuyun

ZİRVEDEKİ KADINLARA ÖDÜL…

İSTANBUL’DA ÇATI STK’LAR VE ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ DÜNYA KADINLAR GÜNÜNÜ BİRLİKTE KUTLUYOR… 9 Mart 2024 Cumartesi günü saat 13.00’de Üsküdar Üniversitesi MerkezKampüsü Nermin Tarhan Konferans Salonunda Düzenlenecek Ödül Töreni

Devamını Okuyun

SERT, AYRIKSI, ÇARPICI TAŞRA ÖYKÜLERİ: ŞİKESTE!/Selman BÜYÜKAŞIK

Türker Ayyıldız, Vapurlara Küsmek yapıtıyla 2011’de Orhan Kemal Öykü Ödülü’ne layık görülmüş. Ardından gelen bu yapıtındaki (2016) sert öykülerde alttan alta sezilen bir nostalji, bir kırıklık da var. O çıplak, akıcı dil ve anlatım eşliğinde. Kitabın arkasındaki şu yetkin değerlendirmeyi almak istedim: “Türker Ayyıldız’ın kaleminden, farklı yerlerinden kırılmış hayatların hikâyesi dökülüyor.

Devamını Okuyun

Yas Günlüğü/Mevlüt Âsar

Ölüm, aynı zamanda geride kalanları yaşam, yaşamın anlamı ya da anlamsızlığı üzerine düşündür. Bu bağlamda hem edebiyatın hem de felsefenin önemli bir ilgi alanıdır. Bir çok yazar ve şair yapıtlarında ölümü, ölümün, insanın sosyal, bedensel ve tinsel yaşamına yaptığı etkilerini işlemişler, “ölümsüz” eserler bırakmışlardır.

Devamını Okuyun

Velhasıl Bursa, Anılardan İbarettir/Seyhan Can

Lâmiî Çelebi, eserinde önce padişahı över, sonra da Bursa’nın tarihi ve doğal güzelliklerini… 16. Yüzyıl Bursa’sı günümüz Bursa’sından çok farklıdır. Şehrin her tarafı cennet misali çimenli bahçeler, yonca tarlaları ve sebze bahçeleriyle bezenmiştir. “Şehrengiz”i okuduğumuzda anlarız ki Bursa, “yeşil”dir.

Devamını Okuyun

Öngörülür Bir Distopyanın Habercisi Olarak Kafka Metinleri/Erinç BÜYÜKAŞIK

Nitekim Kafka, hamam böceği benzetmesiyle Gregor’un toplumun diğer bireyleri tarafından hangi şekilde algılandığının somutlaştırılmasını sağlamaktadır. Gregor, toplumda dezavantajlı, dışlanmış bir bireyi temsil etmektedir.

Devamını Okuyun

Gerçeküstülüğün Gerçekliği/Havva AĞRAL

İnsanların resim yapma eylemi, üst Paleolitik Dönem’de başladığı tespit edilmiştir. İlk başlarda muhtemelen kendi bedenlerinin ve hayvan formlarının gölgeleriyle kontur çizerek başlamış olabilecekleri düşünülmekte ve bu süreçte çerçeveleme yeteneğini de öğrendikleri düşünülmektedir. Sanatın ilk evi, atalarımızın mağaralarıydı. Dil ve görsel ifade aracılığıyla, insanların anlattığı bir şeyler vardı. Bu insanların bir derdi vardı. Arkaik insanların sorunları, hayatta kalma mücadelesi, doğayla başa çıkma çabası ve vahşi ortamdan korunma ihtiyacıydı. Belki de mağaralarda hissettikleri sıkıntılar, bu dönemdeki sanatın bir yansımasıydı.

Devamını Okuyun