Kitap/Düşün/Sanat/ Sayfa Editörü: Erinç BÜYÜKAŞIK

Hafıza, Hakikat ve Yüzleşme: Geçmişle Dans veya Kavga /Erinç BÜYÜKAŞIK

Bir öykü her zaman daha fazla anlatır. Bir öykü, kelimelerin ötesine geçer ve bizi insanlığın derinliklerine sürükler. Psikanalizm, bu öyküyü anlatmanın, insanın en derin hakikatine ulaşmanın bir yoludur. Ancak bu yol, kimi zaman yüzleşme, bellek ve hakikat kavramlarının iç içe geçtiği bir labirent gibi karmaşıktır.

Devamını Okuyun

Dışavurumlar/ Mehmet Ali GÜNER

" KAÇTIĞIM BÜTÜN SAVAŞLARIN YARALARINI TAŞIYORUM." der Fernando Pessoa. Bana göre kaçmadığımız, kaçamadığımız savaşların da izleri bizde gizli saklı bir yerlerde kalır. Ancak burada bir fark var; birinde vazgeçiş, görmezden gelme, diğerinde yüzleşme, çaba vardır.

Devamını Okuyun

Herkese Yararlı Bir Felsefenin Takdimi/Mahmut ŞENOL*

Spinoza üzerine Türk felsefesinde değerli çalışma ve katkılarını, bir tesadüf gibi, filozofun kısa sürmüş yaşamına benzer biçimde erken yaşta aramızdan ayrılmış Türk sosyolog-düşünür, yazar Ulus Baker'in dilinden okumuştuk. “Her felsefecinin bir Spinozası vardır” deyişine uygun olarak, Baker, Spinozacılığı kullanışlı bir felsefe diye tanıtıyordu.

Devamını Okuyun

Aziz Nesin'in Çantası/Savaş ÜNLÜ

Aziz Nesin’le birlikteyken dikkatli olmak zorundaydık. Hazır cevap, esprili, yanlış ve eksiklerde düzensizliklerde bir yanardağın yanında oturduğumuzu çok iyi bilirdik. Bazen kızardı. Kızgınlığı düzenin başıboşluğuna, soyguncuya, devleti soyanlarıydı.

Devamını Okuyun

"Sanatın Evrimi: Andy Warhol'un Eserleriyle Kamusal ve Bedenin Metalaşması”/Erinç BÜYÜKAŞIK

Warhol'un sanatında sadece materyalizmi görmekten ruhu her yerde görmeye gidebilirsiniz. Çorba kutuları? Kutsal ayin. Marilyn'in gizemli yüzü? Bizans ikonu; Warhol'un ebeveynleri şimdi doğu Slovakya olan yerden gelmiş ve o, Byzantine Katolik inancıyla büyütülmüştü. Ve Marilyn diptych'de Monroe'yu modern bir şehit olarak tasvir etmek için Orta Çağ Hristiyan yüksek altar geleneğini açıkça kullanır.

Devamını Okuyun

Eylül Eylül Üzüm Yemedik Bağcıyı Dövdük/Şükran AYDIN

Türk basınına göre 11 kişi, bazı Yunan kaynaklarına göre 15 kişi öldürülmüş. Sabancı Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Dilek Güven'in Sabah gazetesine verdiği röportaja göre ölü sayısının az oluşu gruplara "ölü olmasın" emri verilmesi sebebiyledir. Resmî rakamlara göre 30 kişi, gayriresmî rakamlara göre 300 kişi yaralanmıştır. * Dil yarası bile en büyük yare iken, suç var mı, suçlu kim ayırt etmeden bodozlama insan öldürmenin yarası nasıl şifa bulur? Şifa bulur mu? Yaradır kapanır mı?

Devamını Okuyun

“ŞARKILAR SENİ SÖYLEYECEK” AVNİ ANIL/Savaş ÜNLÜ

Avni Anıl, İzmir’le özdeş, naif, beyefendi, alçak gönüllü, tam bir gönül adamıydı. Onu Alsancak’ta, Sevinç Pastanesi’nde görürdüm. Kendi dünyasında, kim bilir kafasında hangi nota, hangi ezgiyle boğuşuyordu, hep merak ederdim. İçten bir gülümseme yollar, bu dünyalara değişilmezdi. “Bu akşam bütün meyhanelerini dolaştım İstanbul’un” şarkısını bilmem şu sanatçı seslendirecek. Beste Avni Anıl… Bu anonsu kim bilir kaç kez duymuştuk radyodan, televizyondan. İşte o büyük sanatçı karşınızdadır. Sanatın sanat olduğu yıllarda hem de.

Devamını Okuyun

Barbarları Beklerken Üstüne Okur Notları/Olcay KARAY

Avustralya'nın kıyılarında, Güney Afrika topraklarının esintileriyle dolu bir yürek, yazar ve akademisyen J.M. Coetzee'nin sıra dışı kaleminden yeşermiş ve düşlerin dokusunu işlemiştir. Coetzee, edebiyatın en özgün yapıtlarından birini, "Barbarları Beklerken"i kaleme alarak okurlarını sihirli bir yolculuğa davet eder.

Devamını Okuyun

Acı Taşlarından Umudu Yazmak…[*]/Sibel ÖZBUDUN

“Çekiç” mi dedim? Yo hayır, birinin (Okay) elinde kalemi, berikinin (Yaman) elindeyse fotoğraf makinesi… Biri bir sayfaya yerleşmiş, beriki, karşısındakine… Birlikte ‘Sözlerin İzleri'ni dökmüşler kâğıda. Ardışık, ama kimin kimi izlediğini söylemesi zor. Kimi zaman bir imge sözü betimliyor, kimi zamansa söz imgeyi. Her ikisinin estetiği de yıllardan damıtılmış.

Devamını Okuyun

Sevgiyle Susmak/Fatma ALTUN*

Bir de o yara bandını yavaş yavaş kaldıranlar var. Sizi sevdiğinden yapar aslında bunu. Hiç de kötü bir niyeti yoktur ama acıtır sizi. İşte ben, bir süredir yaralarımı sarmıyorum. “Açıkta kalsın, çabuk iyileşir” derdi babaannem, onu dinliyorum… Bu bana içimi asıl kendime dökme fikrini verdi.

Devamını Okuyun

Melih Cevdet ANDAY-AYLAKLAR/Olcay KARAY

Roman, temelde aylaklığı yermek için yazılmış gibi görünse de yazarın diyalektik kavrayış gücü ile yarattığı karakterler, ender sıklıkta karşılacağımız tipte ele alınmış. Bunu en iyi örneği ailenin büyük damadı Davut Bey. Sürekli olmayacak işler tasarlayan Davut Bey, aylaklığın da verdiği durumu ile kendini Yunan mitolojisi anlatılarda geçen "Altın Post"un peşine düşmeye, nereseyse ömrünü adıyor.

Devamını Okuyun

İroninin Ozanı Olarak Can Yücel Okuması/Erinç BÜYÜKAŞIK

“Can Yücel şiiri, modernist şiirin bittiği yerleri imlemesi açısından ancak yeni bir dönemin şiiri olarak algıladığında kendisini ele vermeye başlayacak bir şiirdir.”

Devamını Okuyun