KOLEKTİF SESLENİŞ image
BAŞIMIZ SAĞ OLSUN.

Nâzım Hikmet "1940 Büyük Erzincan Depremi" üzerine bu şiiri yazdığında iki yıldır tutukluydu. Sonuna bir de  not eklemişti: "Kesemde verecek şey yok. Yüreğimden verdim. N. H."



"KARA HABER" / NÂZIM HİKMET


Erzincan'da bir kuş var
kanadında gümüş yok.
Gitti yârim gelmedi
gayrı bunda bir iş yok.
Oy, dağlar, dağlar, dağlar...
Aldı ellerine kanlı başını
karın ortasında Erzincan ağlar...
O ağlamasın da kimler ağlasın...


Kar yağar lapa lapa
tipidir gelir geçer...
Yan yana sırtüstü yatan ölüler
akşam olur tandıramaz ateşini yandıramaz...


Gün ağarır, şafak söker
kimsecikler gitmez suya.
Ezilmiş başlarıyla ölüler
vardılar uyanılmaz uykuya.


Ses edip geceye beyaz taşından
kışlanın saati çaldı ikiyi.
Ne çabuk, lahzada bitti yaşamak.
Kimisi altı aylık,
kiminin sakalı ak,
kimi on üç, on dört yaşında;
kimi yola gidecek,
kimisi mektup bekler yan yana sırtüstü yatan ölüler...


Yayıkta yağ vardı, dövülemedi,
ak peynir torbaya koyulamadı,
hasret gitti ölüler
dünyaya doyulamadı...


Uyanıp kaçamadılar,
kuş olup uçamadılar,
açıldı kuyular kimse inemez.
Erzincan beygiri rahvandır amma
ölüler ata binemez yan yana sırtüstü yatan ölüler...