Yazının Tanıklığı/Tanıklığın Yazıları  

Kataloğcu Abi/Ümit Ahmet DUMAN

Kataloğcu Abi/Ümit Ahmet DUMAN

Ben adını 'Fuar Kütüphanesi' koydum. Çöp ev beklerken böylesine emek harcanmış, konumlarıyla evden giden bireylerin yerlerini almış malzemelerin her gün düzenli olarak tozunu aldığını söylüyor. İçim burkuluyor ve yaşam boyu unutamayacağım dersimi alıp uzaklaşıyorum evden.

Devamını Okuyun  
Kum Tanesi/Gürbüz DEMİR

Kum Tanesi/Gürbüz DEMİR

Kararlı bakışlı, uzun boylu esmer çocuklar pullamaya çıkmışlardı. Sokak başında uzun ince gölgesini görüp korkmuşlardı, korkuları geçince saklandıkları yerden çıkıp yaklaştılar. Bu kente geldiğinden beri ilk defa gaspçılarla burun buruna geldiğini düşündü korktu. İlk yaklaşana canımdan başka alacağınız bir şeyim yok dedi.

Devamını Okuyun  
Solan Fotoğraftaki Bakış/Emin SALMAN

Solan Fotoğraftaki Bakış/Emin SALMAN

Bakışlarındaki gizemi çözmeye çalışıyorum. Kanayan bir yaradan akan kana benziyor bakışları. Bana yönelen bakışların ardındaki boşluğu, korkuyu, yalnızlığı, bekleyişi çözmeye çalışıyorum. Bakışları üzerimde hissettikçe, fotoğrafı anımsadım. Tozlanan, solan, unutulmaya başlayan fotoğrafı.

Devamını Okuyun  
Fabl/Mehmet Ali GÜNER

Fabl/Mehmet Ali GÜNER

İnsanlar sırf zevk uğruna ona ve onun gibilere acı vermekten hiç çekinmiyorlardı. İnsanlardan bu yüzden uzak durmaya çalışıyordu. Ağır adımlarla sokağın başındaki çöplüğe doğru yürüdü. Patileriyle çöpleri karıştırmaya başlamıştı yine. Çöplerde yiyecek daima bir şeyler olurdu. Çünkü insanlar yiyebileceklerinden daima fazla bir şeyler alırdı ve yiyemediklerini daima çöpe atarlardı.

Devamını Okuyun  
Yeryüzünde Kalacağım Son Gece/Emine AYDOĞDU

Yeryüzünde Kalacağım Son Gece/Emine AYDOĞDU

Derin bir sızı, geçmeyen bir ağrı, o yok oluş, o sarsıntı, o uçurum, o vazgeçiş, o zayıflık, o tedirginlik, o endişe, o merak, o heyecan, o coşku, o kaçış, o dönüş, o zehir, o delilik, o tuzak, o cellat, o zalim haz, o sarhoşluk ve o tılsımın önünde, diz çöküyordum.

Devamını Okuyun  
Tipi/Erinç BÜYÜKAŞIK

Tipi/Erinç BÜYÜKAŞIK

Yine evham yapıyor bu iki kocakarı, diye söylendi çadırın önünde volta atarken. Sigarasından bir nefes daha çekti. Oğlan iyiyim dedi ya, birkaç ay içinde izne de gelir muhakkak. Üç metre kar anacığım kimi zaman, küreklerle yol açtık kendimize ilerlerken, hele tipide siperde beklemek en zoru, acı soğuk derdin ya memleketin kışı için anacağım. Bu öyle böyle soğuk değil. Çivi gibi. İçlik bile para etmiyor çoğu kez. Ateş yaktık geçen, bizi kuşatan kar dağı eridi sanki ateş büyüdükçe. İçimiz ısındı azıcık.

Devamını Okuyun  
Raybank/Ümit Ahmet DUMAN

Raybank/Ümit Ahmet DUMAN

Murat gözlerini patlatarak, yanlış duyduğunu düşünerek şaşkınlıkla “Sen rüyada mısın ya da biz yanlış mı duyuyoruz. Biz kim banka kurmak kim. Bize iyi hâl kağıdı bile vermezler. Kafa kağıdımızda kim bilir neler yazıyordur?“ “Siz orasını hiç ama hiç merak etmeyin, ben her şeyi ayarlarım. Minareyi çalan kılıfını hazırlarmış diye boş yere laf etmemiş atalarımız.

Devamını Okuyun  
Elim Bende/Ebru Zeynep DİŞİAÇIK

Elim Bende/Ebru Zeynep DİŞİAÇIK

“Sen yeter ki yola düş!” diye tekrar ettim kendi kendime. Melodik bir içselleştirme yaratmalıydım ruhumda. Sesli düşünceler bir kambur misali sırtımda. Komodinimin üzerindeki aynada siluetimin nasıl da puslu ve bulanık gözüktüğünü tam da o anda fark ettim.

Devamını Okuyun  
Cevher/Levent ARIÇ

Cevher/Levent ARIÇ

Teknoloji çok örseledi büyük insanlığı; çürüttü, kemirdi, eritti ve savurdu. Büyük insanlığın bilinçli üyeleri bu durumdan çok şikayetçi lakin güçleri yetmiyor.

Devamını Okuyun  
Göç/Ebru Zeynep DİŞİAÇIK

Göç/Ebru Zeynep DİŞİAÇIK

Gökyüzüne uzattı bakışlarını. Bir dilek dilemek istiyordu göğün ortasına yerleşen ama asla ve asla görünmeyen ak sakallı dededen. Çocukluğundan bu yana kulaklarına dolan anlatı bu ise, neden isteğini yapmasındı. Kimi zaman bir yıldızın peşine takılıp kayması da istenirdi. Masallar gibi. Tarla gibiydi zihni. Bir ordan bir burdan, bir sağdan bir soldan.

Devamını Okuyun  
Safranbolu, Gizli Aşkların Kenti/Savaş ÜNLÜ

Safranbolu, Gizli Aşkların Kenti/Savaş ÜNLÜ

Cumbalardan,kapı aralarından bakan insanlar, kente gelen insanları o denli kanıksamışlar ki hemencecik dost oluveriyorlar. Başlıyorlar dilleri döndüğünce bilgi vermeye. Tüm evlere dokunmak, okşamak geçiyor içimden. Onlar tarihin, geçmişin dilsiz tanıkları. Neler gördüler, neler yaşadılar... Halkın tek şikâyeti, dış görünüm dışında onarıma izin verilmiyormuş.

Devamını Okuyun  
Kutsal Aziz/Mehmet Ali Güner

Kutsal Aziz/Mehmet Ali Güner

Hanım gelinin ağlamasını içerlemişti. Biraz uzaklaşınca geri döndü Hanım gelinin yanına. ”Artık ağlama.“ derken gözyaşlarını da tutamadı. Teselli etmek için gördüğü bir rüyayı anlattı. Rüyamda; “Karakuz’dan köye gelirken tipiye yakalandım. Tipi de göz gözü görmüyordu. Tam umudumu kesmişken bir genç çıktı karşıma. ”Kimlerdensin”dedim.”Hanım'ın oğluyum. “dedi. O kadar sevinmiştim ki çığlıkla uyandım.” dedi ve ayrıldı.

Devamını Okuyun