Kitap/Düşün/Sanat/ Sayfa Editörü: Erinç BÜYÜKAŞIK

Yüzyılın İlk Günü Kendimi Sorgulama/Ümit Ahmet DUMAN

Bu kırmızıya boyanmış yüzyıl marşlarıyla çınlayan dünyada, ev halkını başımdan kışkışlamış, ben ve klavyem, Cumhuriyetin birinci yüzyılının tadına varmak asıl niyetim. Dimdik sandalyemde, nefes almadan içimdeki kendi filmimin fragmanından aslına geçiyorum.

Devamını Okuyun

Aziz Nesin Çok Üzülmüştü/Savaş ÜNLÜ

Akşam rüzgarı tüm bedenimizi yıkıyor. İçimizi açan bir esinti, öte yandan da titretiyor bizleri. Elimizdeki bardakların sıcaklığında medet umuyoruz. Necmi Rıza, Aziz Nesin, Cengiz Bektaş’ın üzerlerinde montlar, ceketler var. Pek aldırmıyorlar esintiye. Daha sonradan öğreniyorum ki akşamleyin o tepeye çıkarken üzerimize giyecek bir şeyler almalıymışız.

Devamını Okuyun

Dışavurumlar(3)/Mehmet Ali GÜNER

Sonra ağaçların serin gölgesine serilirsiniz. Sadece böceklerin, kuşların sesleri duyulur. Bir huzur çöker ki omuzlarınıza, yumuşacık alır götürür sizi en güzel rüyalara. Rüyanızda sevdiğinizi görürsünüz aylardır yüzünü görmediğiniz. Hayırdır inşallah der uyanırsınız. Akşama bir yerlerde düğün olur mutlaka. Bir bahçeye tahta masalar konur, kablolar çekilir, çıplak ampuller takılır.

Devamını Okuyun

Düşünmeler, Denemeler/Emin SALMAN

İfadenin zihinlere hapis edildiği, cehaletin egemen kılındığı toplumlarda öngörülü, aykırı, ışığın çoğalması ve sürekliliği için düşüncelerin ifadesinin güçlüğünün farkındayım. Ancak, kötülüklerin ve savunucularının boş durmaya niyetleri yok. Amacım; insan zihninden ve yaşamından kötülüklerin kazınmasıdır. Kötülüklerin sorumlularının nedenleriyle birlikte ortadan kaldırılmasıdır. Şiddetin, dehşetin, vahşetin, kıyımların, zulmün olmadığı bir yaşam ve dünya idealinin gerçekleşmesi için gücüm oranında katkıda bulunmaktır. Ön yargılardan, yargılamalardan uzak sorgulamalarla şüphe ile yaklaşım içerisinde merakın peşinden gitmektir.

Devamını Okuyun

Arap Müziğinin Barış ve Direniş Sesleri/Erinç BÜYÜKAŞIK

Feyruz'un şarkıları sadece güzelliklerin anlatımı değil, aynı zamanda barışın ve umudun sembolüdür. Özellikle "Lübnanım" adlı şarkısı, Lübnan'ın uzun yıllar süren iç savaş döneminde bir ulusal marş gibi kullanıldı. Bu şarkı, ülkenin birlik ve beraberliğini simgeliyor ve savaşın getirdiği acılara karşı bir direnişi ifade ediyor.

Devamını Okuyun

Kente ve Kentliliğe Dair Serzenişler/Ümit Ahmet DUMAN

‘’Kentli olmak şöyle, kentli olmak böyle’’ diye televizyonda nutuklar atıyor, iyi giyimli ağzı laf yapan bir abimiz. Zapping yaparken şu hiç uğramadığım entelektüel kanallara elim gitmiş. Nece konuşuyorlarsa anlamakta zorlanıyorum. Şöyle bir düşündüm kentli olmak sorusu bana sorulsaydı ne derdim.? Abimiz kentli olmak bir kere burada doğmakla başlar dedi. Bu kritere uyuyorum anasını satayım.

Devamını Okuyun

Baba Fırını Has Ekmek Çıkarır/Mahmut ŞENOL*

Thomas Mann sabah kuşu değildir, geç yatar, öğlene kadar uyur. Hatta narkolepsik olduğunu söyleyen çenesi pırtı dedikoducular varsa, siz inanmayın, bir kez uyandı mı gece yarısına kadar ayaktadır. Ermeni asıllı Romanyalı ama sonradan Fransız yazarı, aslına bakarsanız hiçbir yere ait olmayan, sıkıntılı ve bunalımıyla gayet iyi geçinmiş Emil Cioran‘ın dediği gibi, zaten yazarların gecesi gündüzüne hep karışıktır.

Devamını Okuyun

Behçet Necatigil Şiirinde “Ev” Hâli/Erinç BÜYÜKAŞIK

Behçet Necatigil’in “Evler” şiiri edebiyatımızda “ev” temini toplumsal değişimler ışığında insanın kabuk değişimi çerçevesinde aktaran önemli şiirlerinden sayılır. İnsanların ev ve aile temasını hangi pencereden baktıkları, aslında sokağın değişimi ve İstanbul’ın orta halli insanlarının beklentileri ve umut dünyaları üzerine dönemsel bir gezintiyi bu metinler aracılığıyla kolaylıkla yapabiliriz.

Devamını Okuyun

Molon Labe/Serdar Müteferrika*

Bu nasihati dinleyen ama bir kulağından girip ötekisinden çıkartan, Pers Kralı Serhas(Xerxes) Atina’nın kuzeyindeki Yunanistan topraklarına girişin en kolay olabileceği tek geçide, evvela 5 bin askeriyle saldırır. Burası Termopylæ’dir; Ilıcalar Bölgesi…

Devamını Okuyun

Düşünmeler-Denemeler/Emin SALMAN

Her yazarın bir odası vardır. O oda; evin bir odası, kütüphanenin bir masası, sakin bir kafenin bir koltuğu… Olabilir. Kendini huzurlu, rahat ve hikâyenin içinde bulduğu yer, her neresiyse… Bu nedenle katı kurallarla hareket etmesi yazımını kısıtlayıp özgürlüğünden feragat anlamına gelebilir. O odada gerçeği aramaz veya ulaşmaya çalışmaz. Kendi gerçeğiyle yolculuğuna çıkar.

Devamını Okuyun

Muzaffer İzgü İçin/ Savaş ÜNLÜ

O yıllarda daha çok mu ilgi oluyordu ne? Havuzun çevresi epey kalabalıktı. Muzaffer İzgü'ün adı yetiyordu. Benim de az sayılmayacak öğrencikerim gelmişti. Mukadder Özakman ise eski Akbaba dergisinden bilinen biriydi.

Devamını Okuyun

“Tarihi Yeryüzüne İndirmek”/Emirhan AKMAN*

“Dostlarla birlikte bir mecliste şarap içersen, körkütük sarhoş olma; sarhoşluk deliliktir. Sabahleyin içme, şarabı, halk uykuya çekilince iç (işret meclisleri daima geceleyin başlar). Özellikle cuma gecesi içme; hem din hem sağlık bakımlarından uygun değildir. Dostlarla şarap meclisinde buluşunca, “şarabı bol getir… çerezi ortaya dök, güzel sesli çalgıcılar hazır olsun, çünkü çalgısız şarap sohbetinin safası olmaz… Şarabın iyisini koy. Mademki günaha giriyorsun, bari eyisi yüzünden günaha gir…” (s.16)

Devamını Okuyun