İçimizdeki şeytan nedir? Şeytan ve nefs kavramları çoğu kez görece ve öznel değerlendirmelerle dile gelmiştir. Sabahattin Ali'nin bu romanında da bu kavramsal hesaplaşma yazarca yansımaktadır.
Devamını Okuyunİçimizdeki şeytan nedir? Şeytan ve nefs kavramları çoğu kez görece ve öznel değerlendirmelerle dile gelmiştir. Sabahattin Ali'nin bu romanında da bu kavramsal hesaplaşma yazarca yansımaktadır.
Devamını Okuyunİtalya’da başlayıp Avrupa’ya yayılan edebiyat bilimin gelişmesiyle akla duyulan sonsuz güven sonucunda bir insan için bir kişi tarafından belirlenen insanın kaderi Tanrısal güçten alınmış bireylerin eline bırakılmıştır. Modernleşme süreci tüm hızıyla devam ederken hali hazırda bazı toplumlar hala modernleşme sürecini bulmaya çalışırken yaşanan değişimle modernizmin kendi varlığını yeniden keşfetmeye çalıştığı postmodernizm süreci devam etmektedir
Devamını OkuyunÖykünün penceresinden bakalım bu yolculuğa çıkarken. Biraz soluklanalım öncesinde. Romanın o çok katmanlı ve uzun erimli yolculuğunda çok da kısa sürmeyecek bu yolculuk aslında. Belki yaratılan atmosferin içinde sınırlarımızı bilerek uzun yolculuğumuzu özetlemek de mümkün olacak.Çevremizde uzun uzadıya insan kalabalıkları yok. Betimlemeler yerli yerinde, çatışma ustalık isteyen kıvrak bir anlatımla şekillenmiş. Yüzyılların öykü anlatıcılığının dilsel doğallığı sinmiş metne. Çok anlatmaya gerek yok, yerinde anlatabilmek işin becerisi. Uzun uzadıya betimlemeler, ağdalı sözcükler gereksiz bir sis perdesi okur için.Bir tanıma danışmalı önce. TDK sözlüğü diyor ki öykü “Gerçek ya da tasarlanmış olayları anlatan düzyazı türü”dür. Kurmacanın izinde dolaşan öykü yazarı için zihin ayıklanması gereken olaylar çöplüğü o halde. Anlatmak değil sadece öykü, olaylar torbasından bir iki olayı yan yana getirmek değil. Bir o kadar yaşamsal bir dışavurum üstelik. Yaşamın kırılmalarla akıtılmasıdır metne.
Devamını OkuyunTroya’da Ölüm Vardı Bilge Karasu’nun ilk yayımlanan eseridir. Seçki on üç öykünün bileşmesiyle oluşturulmuştur. Romana yakın bir bileşimdir bu. Öyküler Sarıkum ve yer yer İstanbul’da geçmektedir. Birbirine yakın insanların ve çevredeki insanların birbirleriyle olan ilişkilerinin insanlara zarar verdiğini anlatan seçki, yöre insanını ve onun yaşamdaki riyakarlığını işliyor. Kahramanların kurtuluşu yalnızca yok olmakla mümkündür. Kopması imkânsız sahte bağlarla, zorunluluklarla bağlı kahramanlar birbirine.
Devamını OkuyunİNCİ ARAL, bu ilk kitabında kadınlık hallerini, toplumun farklı kesimlerinden kadınların öykülerini, kadın-erkek ilişkilerini, kadının üstlendiği rolleri, kadınların acılarını, hüzünlerini, umutlarını, düş kırıklıklarını, toplumun kadına bakışını, sade, akıcı ama güçlü bir dille anlatmaktadır.
Devamını Okuyun