02 Aug
02Aug

Kolektif yazarlarımızdan Meral Kutluğ İlsever'in öykülerinde karşımıza çıkan yaşamın "sıradan" görüntülerinin  içine yerleşiveren "olağan dışı", "toplumsal", "vicdanî"  birçok ayrıntının izinden gitmek okurlar için keyifli bir yolcululuk olarak varsayılmalı. Kadınlar, çocuklar, sokaklar, ülkenin ahvali, şiddetin içinde büyüyen travmaların öyküleri olarak nitelendirebileceğimiz bu metinlerin ardından İlsever "Kan ve Tuz"la insanın ruh haritasını çıkarmaya çalışıyor bir anlamda. 


Çocuk öyküleri ve romanlarıyla da tanıdığımız eğitimci yazarın bu romanını tam da "sıradışılık"var ve "anomali"nin hüküm bir coğrafyaya "samimi" ve "özgün" bir bakış gözüyle de okumak mümkün bu noktada.



Sıradan gibi görünen insanların sıradışı yaşamları… Kırılan düşlerin yeniden kurulduğu yetmeyip, gerçeğe dönüştüğü mucize karşılaşmalar, yıpranan fakat yaşama sevincini yitirmemiş bedenler, çaresizlikler, gençliğin ilk ürperişleri, ilk heyecanlar…
Meral Kutluğ İlsever, bu romanında; yüreklerde var olan o eski şen ışığı, kıyı kasabalarının cana yakın insanlarının arasında çıkardığı gezintide yeniden yakmakla kalmıyor, okuyucuyu bir yaşam senfonisine katıp, sonunda ayakta alkışlatmayı başarıyor.

Yazarın bu yıl "İzan Yayınları" etiketiyle yayımlanan "Derin ve Karanlık Öyküler" de ismini hak ederek "kara öykü" sayabileceğimiz "ironi" ve "toplumsal farkındalık" yüklü metinlerden oluşuyor.  Yazarın yıllar içinde  biriktirdiği yaşam deneyimini, duyarlılıkları ve vicdanın yazar hâllerine bu öykü kitabı izinde tanık olmak hayli hayli mümkün.
"Kadın veya erkek olmanız, genç ya da yaşlı olmanız bir şeyi değiştirmez. Siz bu kitapta yerinizi çoktan aldınız bile. Mutlaka size de bir kelebeğin kanadı ile ya da bir bahar esintisiyle dokunacaktır. Zaman zaman gülümsemenizi sağlarken arada unuttuğunuz anılara döndürecektir."

Kitabın arka kapağında yer alan bu ifadeler yazarın "Kan ve Tuz" romanındaki izleği çağrıştırırcasına belki bir yerlere gizleyip, unutmaya çalıştığımız bir yaranın kabuğunu zorlayıp, kanatmamıza da kapı açıyor.  Sonunda bizi tekrar onarıp yeni bir yolculuğa çıkarma niyeti de taşıyor bu iki kitap.

Kolayca okunan, anlaşılan, duru bir Türkçe ile karşınıza çıkıyor İlsever'in kitapları.
Şimdi kendinize oturabileceğiniz rahat bir yer bulup sayfaları çevirmeye başlayın demeli o halde.

Yayınevi: İzan Yayınları

2020

Yorumlar
* Bu e-posta internet sitesinde yayınlanmayacaktır.