Uzun zamandır hava kötüydü, gökyüzü bulutlarla kaplı, kara bulutlarla. Kirpi alışmıştı artık sadece bulutları aşabilen cılız güneş ışığına. Günlük yürüyüşünü yapmaya çıktı. Biraz gitmişti ki bir gök gürültüsü ardından sağanak yağmura yakalandı, dönmeye karar verdiğinde çok geçti artık. Kapıldı sel sularına, akıntıya bıraktı kendini… Gözlerini açtığında bulunduğu yer o kadar karanlıktı ki gözlerini açmamış olabileceğini düşündü.
Devamını OkuyunHissediyorum acı dolu bir yüzyıla 2024'e girişi duyuyorum. Barış dolu, başarı dolu, hastalıksız, sağlıklı yıllar diliyoruz birbirimize, kan kırmızı şarap sıvısından, kadehlerden yansıyan ışımaları altında. Ağızlar hiç ağlamaya açılmayacakmış gibi gergin gülüyor. Mutluluk bizi içine soğuruyor.
Devamını OkuyunGenellikle sahip olamadıklarımız bizim için hayâldir. Benim de hayâllerim ilkokul çağında başlamıştı. En önemlilerinden biri, adımın büyük harflerle yazıldığı gümüş künyeydi. ‘’Künye’’ adını öğrenmemi ve ilk tanışmamı sağlayan öğretmenimdi. Takı olarak kullanılan künyenin hayatıma girişini ve benimle bütünleşmesini hikaye anlatır gibi yazmak istedim. Zamanı gelince de yazımı, anneme, babama ve belki de utanarak Linda’ ya da okuyacağım.
Devamını OkuyunCinnet bu, tüm dünya zıvanadan çıkmış, diye söylendi odada öfkeyle. Resmen cinnet... Ev dandini yine. Koltuğa özenle oturttuğu annesinin iniltileri geldi kulağına. Toz içinde ev. Bir temizlikçi kadın da bulmak zor bu saatte. Akşam akşam sırtına yükleyip taşımıştı kadını üç katı zar zor çıkarken.. Her gün daha da ufalıyor, küçülüyor sanki zavallıcık. Yatalak bir çocuk gibi… Her geçen gün bir başka anısını yitiriyor, kayboluyor boşluğunda. Tanımaz gözlerle baktı yemeğini yedirdiğinde geçen akşam.
Devamını OkuyunÖldürmek iç güdüsü içimde yönetemediğim, engelleyemediğim faaliyetleri örgütlüyordu. Öldürmek bir oyun, bir zevk aracı sanki geçmişte kalmış bir acının intikamı gibiydi. Sürekli aklımda birilerini öldürme planları ile yaşıyordum. Bir canlının son yolculuğunda, an be an oluşan atmosferi izlemek, ölüme giden yolda, gözlerde beliren korkuya, çaresizliğe tanık olmak. Kadın, kız, çoluk çocuk, hayvan, hamile fâni olsun da gerisi fark etmez.
Devamını OkuyunYazın ortasında yağan sağanak yağmur geç kalmış bir nisan özlemiyle otobüsün camını döverken ben de geç kaldığım hayatıma yetişebilmek için kestirme bir yol arıyordum. Zaman yolcularına öykündüğümden değil ama bugün ilk defa geri dönebilmeyi istedim.
Devamını OkuyunHikâyemi masala sayın, diye söz aldım... Yola çıkarken, “Bizim buralarda dünya bitti!”, demişti Şeho dedem. Sonra nerede olduğunu bilmediği uzaklara bakıp, “Ayaklarınızı çabuk tutup gidin, belki başka bir yerde bulursunuz dünyayı, yaralarım çağırınca dönersiniz”, diye eklemişti.
Devamını OkuyunTelevizyon ekranında celladını alkışlayan kalabalık bas bas bağırıyor kadının çevresinde. Kocasını aldatmış kadının iki ufak oğlu tedirginlikle izliyor kırbaçlı adamı. Bir, iki, üç, dört... alkışlar. Kalabalık her kırbaç darbesinde saymayı yeni öğrenmiş gibi koro halinde söylüyor sayıları.
Devamını OkuyunKayaları döven dalgaların sesiyle irkiliyor. Bakışlarını etrafta gezdirdikten sonra, altında oturduğu ağacın sallanan dallarına bakıyor bir müddet. Yere düşmekte olan birkaç sararmış yaprağı takip ediyor. Ölümünü izliyor yaprağın. Yok olup gidecek bir yaprağı eline alıyor; yakından inceleyip tekrar yere atıyor. Hiçbir şey hissetmiyor, ne yaprağa karşı ne de hayata.
Devamını OkuyunDenizin mavisine kilitlenen bakışları, parmaklarının arasındaki sigara yere düştüğünde uyanmışcasına sağa çevrildi. Zifte dönmüş kahvesi soğumuştu. Yenisi için ise sıcak su yoktu.
Devamını OkuyunRüyalar özgürlüklerimiz, ne güzel kimseye hesap vermediğimiz, bilinçaltlarımızı anadan üryan ortalığa saçtığımız gizli sığınaklarımız… Rüya gibi bir akşamımı pardon rüyamı eksik sözcüklerle de olsa sizlerle paylaşmak istedim.
Devamını OkuyunZamansız insan düşündü. Çok fazla şey yaşadım. Anlattığım -anlatmadığım. Paylaştığım - paylaşmadığım. Söylediğim -söylemediğim. Hissettiğim ama hissettirmediğim. Çok fazla şey. Bir dediysem on dedim içimden. Zamansız insan düşündü. Çok fazla şey yaşadım dediğinde, karşısındakilerin vurdumduymaz tavrıyla ben de demesini. Sonra düşündü. Belki de evet? .Yaşadı. Yaşattılar.
Devamını Okuyun