Sinema ve Edebiyat Yazıları/Sayfa Editörü: Fatma ALTUN

Film Soruşturmaları/Distopik Bir Anlatı Olarak Azınlık Raporu/Fatma ALTUN

Henüz suç işlenmeden suçluların yakalanmasını sağlayan bir sistem... Ve suçu önleyici bir ekip… Ekipten biri, öngörülen bir suçla itham edildiğinde ve masumiyetini kanıtlamak zorunda kaldığında, birçok şeyin de değişmesi gerekecektir. “Minority Report”

Devamını Okuyun  

Film Okumaları: Vivir Dos Veces/Fatma ALTUN

“Yaşamak ve ölmek dışındaki seçeneklerden bahsedildiğinde anlamak istemeyiz. Hiç de hoş olmasa da bu durumun hayata dahil olduğunu hatırlamamamız gerektiğinde, birileri bize bunu hatırlatsa da anlamadığımız bir zamana mahkûm olabiliriz..." Her şey unutulur. Unutulmayan tek şey aşktır.

Devamını Okuyun  

Film Okumaları: Tamirhane/Fatma ALTUN

Yine yazıma filmin ortalarına doğru bir sahneden alıntı yaparak başlamak istiyorum. “Neden bilmiyorum diyemiyoruz?” diye soruyor Yılmaz , Müjdat’a. Müjdat da kendince yanıtlıyor arkadaşını. Başı ve sonu belli filmlerden değil Tamirhane. O yüzden karakterleri ufaktan bir tanıtayım istiyorum sizlere.

Devamını Okuyun  

Film Okumaları: The Wife(Nobel Adayının Karısı)/ Fatma ALTUN

“Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır” ibaresinin aslında kadınları arka sıralara iten eril bir ifade olduğunu kanıtlayan ve aslında her başarılı kadının önünde buna benzer eril düşüncelerin asıl engel olduğunun kabul edilmesi gerektiğini anlatan bir film…

Devamını Okuyun  

Film Okumaları: Helene/ Fatma ALTUN

Kendisini 'kadın sanatçı' olarak nitelendirmek istemese de hem kadın hem sanatçı Helene’in (gerçekçilik akımının en iyi natürmort ve oto portre örneklerini veren Fin ressamın hayatından bir kesit izlediğimiz) yaşamından çarpıcı kesitleri izliyoruz film boyunca. Kahramanımız yine bir kadın ve yine bir sanatçı. Ve yine bir aşk acısı.

Devamını Okuyun  

Film İncelemeleri/6 Numaralı Kompartıman Kuzey Kutbunun Soğuğuna Yapılan Sıcacık Bir Yolculuğun Hikayesi/Fatma ALTUN

Filmin Tematik Arka Planı: Müzik sesine kahkahaların yükseldiği bir ev partisinde bir kadının sesini işitiyor filmin ilk sahnesinden itibaren. Bu kadının “Kaçmak için nereye koştuğunu değil, nereden koştuğunu kesin olarak bilmelisin.” repliği bize, filmle ilgili ilk ipucunu veriyor. Yüksek tavanlı, içinde eski aile yadigarı mobilyaların olduğu bir dairede, müzik ve edebiyatla ilgili birçok alıntının havada uçuştuğu bir ortamda, birbirleriyle birtakım edebî alıntılar yaparak sohbet eden bir grup Rus entelektüeli eğlenirken görüyoruz.

Devamını Okuyun  

Bir Anne Frank Okuması Olarak Folman'ın "Where Is Anne Frank”(Anne Frank Nerede) Üzerine/Erinç BÜYÜKAŞIK

Bashir’le Vals – Waltz With Bashir’le sinema izleyicileri için hatırı sayılır bir başarı elde eden Ari Folman’ın animasyon türündeki “Where Is Anne Frank” (dünya prömiyerini 74. Cannes Film Festivali’nin Yarışma Dışı seçkisinde yer alarak yapan film), Avrupa kültürü üzerine “ırkçılık”, “göçmenlik” kavramları ekseninde bir yüzleşme filmi olarak ele alınması gereken duyarlı bir yapım.

Devamını Okuyun  

Sinema ve Film Kavramları/Fatma ALTUN

Canlandırma sineması olarak bildiğimiz ve çizili desenlerin ya da cansız maketlerin hareketlendirilerek perdeye yansıtıldığı nice filmi izlediğimiz bugün, sinema denildiğinde akla ilk gelen ifade sanırım 'teknik ve estetik sınırlarının ötesine geçip bir anlatım aracı olarak yeni anlatım biçimleri deneyen sanat ürünleri gelecektir. Kavramsal olarak sinema temelde, nesnelerin ve olayların gerçek yaşamda oldukları gibi görüntülenmesiyle hayatımıza girmiştir.

Devamını Okuyun  

Sinemada Akımlar: Dışavurumculuk / Ekspresyonizm/Fatma ALTUN

Ekonomik, sosyal dengesizlikler ve siyasi karışıklıklar sebebiyle sanatçıların ekspresyonizme yönelişiyle birlikte, 1900-1935 yıllarının en geniş kapsamlı anlayışı olmuştur. Ekspresyonistler dışsal görünüm yerine içsel duygulanıma önem vermek gerektiğini savunmuşlardır. Birinci Dünya Savaşı sonrasında, savaştan geriye kalan etki altındaki sinemacılar karanlık, fantastik öğeler, insanüstü yaratıklar, kendi dürtülerinin esiri olmuş acımasız insanları konu edinmişlerdir. Daha çok savaş sonrası gerçeklikten kaçışı ifade ederler.

Devamını Okuyun  

“Öteki”nin Temsili Açısından Almodovar Sinemasına Dair/Erinç BÜYÜKAŞIK

Franco faşizminden başlayarak İspanya’nın tarihsel değişimlerine tanıklıkları kadar “Annem Hakkında Her Şey” filminde ötekiliği ve öteki olanı kavrama uğraşısı da önemsenmesi gereken bir sinemasal devrim sayılmalı. 1999 yapımı film travesti bir babayı oğlunu yitirdikten sonra aramaya çıkan bir annenin öyküsü üzerine kurulmuştu.

Devamını Okuyun  

Bir Kavram Olarak Sinema ve İlkler/Fatma ALTUN

Lumière Kardeşler’in 1895'te gerçekleştirdiği film gösterimiyle tarihte ilk defa kalabalıkların bir arada film izleme deneyimi de sağlanmış oldu. Gösterilen ilk film, ikilinin büyük uğraşlarla çektiği “Bir Trenin La Ciotat Garına Varışı” isimli bir belgeseldi. O gösterime ayrıca, ilk sinema filmleri arasında adını sıklıkla duyduğumuz “Fabrikadan Çıkan İşçiler” isimli yapıtla birlikte toplam 17 kısa film gösterilmişti.

Devamını Okuyun  

Ön Söz Yerine/Neden Sinema

Sinema, sanat olarak kabul görmeden önce bir iletişim aracı olarak kullanılmıştır. Şimdilerde daha çok eğlence kaynağı gibi görülse de, edebiyat gibi sinemanın da tarih boyunca insanları kültür, bilgi ve estetik anlamda geliştirme işlevi yüklendiği bilinir. Edebiyat, dille yapılan bir sanat etkinliğidir. Sinema ise dille ortaya konan ürünün, görüntüye dönüştürülmesi işidir. Sesin, sözün ve gözün hislerle hizalanma çabasıdır sinema…

Devamını Okuyun