Yazının Tanıklığı/Tanıklığın Yazıları  

Dünya Soğuyacak mı?/Erinç Büyükaşık

Dünya Soğuyacak mı?/Erinç Büyükaşık

Birer yıldız tozu mitinin izinde geceyi izlemeyi deneyim, diye seslendi Anıl. Sus pus, içinde patlayan öfkeyi açık havada dağıtmak isteğiyle bir iki defa kalktı ayağa. Sendeledi ilkin. Işıl ışıl gök; maviden öte yeşilin ve kırmızının bir döngüde yer değiştirdiğini fark ediyor.

Devamını Okuyun  
Yürüşünür*/Sedat MERCİMEK

Yürüşünür*/Sedat MERCİMEK

Gece geç vakte kadar demlikleri devirirsen olacağı bu. Ağzımın içi kekre, ciğerlerim ıslık çalıyor. Karımla komşu olduk olalı her cuma akşamı olan aynı. Hafta sonuna girerken eğlencemizde sigara, çay, kitap baş köşede. Üç kafadarın arasında ilerleyen, lafın laf olduğu, bazı şeylerin altının doldurulup bazılarının oyulduğu beni ayık ve dinç kılan bu edebiyat sohbetleri olmasa ne yapardım bilmiyorum.

Devamını Okuyun  
Ahlat Ağacı/Ümit Ahmet DUMAN

Ahlat Ağacı/Ümit Ahmet DUMAN

Ahlat, aslında Anadolu'nun ıssız tarlalarında, yamaçlarında kendine bir alan yaratmış kalender ağaçlardan biri. Azla yetinen, bulunduğu yerden şikayet etmeyen, susuz hatta en kurak bölgelerde bile varlığını sürdürebilen ahlat ağacının meyveleri de bir çok canlıya besin kaynağı olmakta.

Devamını Okuyun  
Coşkulu Dağınık/Turan HORZUM

Coşkulu Dağınık/Turan HORZUM

Sonsuzluktan atılmış gibiyim bu insansız kente. Ne zamandır burada yaşıyorum, bilmiyorum. Tapucu olarak atandığım üçüncü kent. Rüşvet yiyen birilerini ispiyonladım. Yer beğen dediler, ben de büyük şehirde yalnızlığıma gömülürüm diye düşündüm, bu soğuk şehri seçtim. Günler çok yavaş geçiyor. İşte de evde de.

Devamını Okuyun  
Deprem Güncesi/Sesimizi Duyacak Kimse Var mı? (Devam Yazısı)/Acibe SIKAR

Deprem Güncesi/Sesimizi Duyacak Kimse Var mı? (Devam Yazısı)/Acibe SIKAR

Bugün yalnızım, saat on ikiyi geçti. Ben korkuyorum, dışardaki karanlıktan korkuyorum; yalnızlıktan korkuyorum, burada bir şey olacağından değil, ama içimde korku var. Üstümü bile değiştirmedim, çadır kilitli değil diye kendimi güvende hissetmiyorum. Dışarısı zifiri karanlık, çadırı karıncalar basmaya başladı.

Devamını Okuyun  
Sesimizi Duyacak Kimse Var mı?/Acibe SIKAR

Sesimizi Duyacak Kimse Var mı?/Acibe SIKAR

Büyük felâketin ardından beş bucuk ay geçti. Acılarını içlerinde yaşayarak, hayata tutunmaya çalışıyorlar. Çaresizlik içinde, yeni yaşama düzenine alışmak kolay değildi. Baktıkları her yerde hissettikleri her duyguda , yaşadıkları her anda 6 Şubat 2023 vardı.

Devamını Okuyun  
Yarpuz Kokusu/Gürbüz DEMİR

Yarpuz Kokusu/Gürbüz DEMİR

Ayrılığın hediyesi olan yürek ağrısını sırtlar, içinde hissettiği fırtınayla beraber o tadın, o kokunun geldiği yöne doğru giderdi. Aslına bakarsanız kah bir meyhanede kafa çekerek, kah ıssız bir sokağın kaldırımında sızarken, kah izbe bir sabahçı kahvesinde kasetten filmi tekrar tekrar izlerken hep unutmak istemişti o tadı, kokuyu. Fakat ne yapsa faydasızdı. O kokunun ve tadın hasretine hiç alışamıyordu.

Devamını Okuyun  
Çaresizlik/Oğuz Kartal

Çaresizlik/Oğuz Kartal

Refakatçi kadın Gulelek’in anlattıklarını can kulağı ile dinliyordu, hasta kocasının ağzını bıçak açmadığı için bir yudum sohbete hasret kalmıştı, neşeli de kızdı karşısındaki, belli ki çok zorluk çekmişti; annesi, babası, kocası değildi baktığı hastalar, insanın yakınlarına refakat ederken bile canı çıkıyordu, yedi kat yabancının altını almak kolay olur muydu?

Devamını Okuyun  
Antik Kent/Ebru ZEYNEP DİŞİAÇIK

Antik Kent/Ebru ZEYNEP DİŞİAÇIK

Ve bir antik kent kurulu gözlerimin önünde. Kırıklar, kalıntılar ve yarım kalmış taşlar. İşaretler var her birinin üzerinde, bir zamanlar yaşanılan hikayeyi gösterircesine. Her bir taşın ardından insanlar çıkacakmış gibidir.

Devamını Okuyun  
İpe Dolanan/Erinç BÜYÜKAŞIK

İpe Dolanan/Erinç BÜYÜKAŞIK

"Gök üstümüze yağdı yağacak" Annem, göğün karanlık, gri boğuntusunda hep bu sözüyle ilenirdi yanımda. Abdulkerim Kur'an kursundan canı sıkkın dönmüş yine. Bu oğlan çocukları hep böyle. Sen de mızmızlanırdın hep. Tozlu sabahta koştursun dursun, babasına isyan edip ahırda inzivaya çekilsin habire. Karanlık odada göz göze geldik bir ara. Salavatsız girilmez oğlum eve, benimle ağız dalaşı yaparak günaha giriyorsun. Allah'ın ipine sarıldı babam, tövbe etti bir kere. Şeyhi olmayan şeytandır, derler. Abdulkerim, deli oğlan; uslanmadı oldum olası.

Devamını Okuyun  
Montaigne ve Düşünce Üstüne- Radyoyu Ben Öldüğümde Kapatabilirsin…/Fatma ALTUN (Alzheimer Günlükleri 2)

Montaigne ve Düşünce Üstüne- Radyoyu Ben Öldüğümde Kapatabilirsin…/Fatma ALTUN (Alzheimer Günlükleri 2)

“Kafam şişti, kapatsan mı biraz şunu? Ya da kıs sesini, duyacağın kadar aç…” diye söylenir dururdu annem. Aslında o da çok severmiş gençliğinde radyo dinlemeyi. Sadece akşam saatlerinde açarmış babası radyoyu çocukluğunda. O da ajansı dinlemek için. Türkü falan dinlemezmiş dedem, hemen kapatırmış radyoyu haberler bittiğinde. Annem evlendiğinde, gelin geldiği evin perdeleri bile yokmuş.

Devamını Okuyun  
HEY TAKSİ!/Yücel KARTAL

HEY TAKSİ!/Yücel KARTAL

İlk yıllarındaki heyecanının yerini çoktandır gasp eden iç darlığını gri duvarların arasından geçerken daha da yoğun hissederek içeri girdi, her zaman yaptığı gibi önünü ilikledikten sonra çocukları selamladı: “Günaydın Çocuklar!”

Devamını Okuyun