Cehennemim de cinnetim de bu evde, bu mahallede bitiveriyor dibimde abla.
Aklımı yitireceğimden korkar oldum son günlerde. Kapıya dayanan polisler zorla çıkaracaktı kızla beni vallaha!
Issız, sessiz bir çığlık ağlamaklı sesinde belirdi yeniden. Sesi kesik kesik çıkıyordu. Abla, Sosyal Hizmetlere gittim aylık çıkmadı, ev de temizlerim, merdiven de yıkarım. Yeter ki bir iş bulayım. İŞKUR kapı duvar. Kız, çikolata istedi geçen. Bir şey diyemedim Ayşe’ye. Okulda notları da iyi değil bu dönem. Okusun abla, ben ilkokul terk. Vallaha ezbere bilirdi geçen yıl çarpım tablosunu. Unutmuş bu dönem sanki. Rakamlar uçup gitti anne, der durur bana. Ev soğuk anne, diye sızlandı geçen de. Apartmanda kimse kalmadı. Memlekete göçtü Zehra Abla. Kocası elektrikçiydi. Eve kaçak elektrik bağladıydı da sonra kestiler şirkettekiler. Mahallede tüm evleri otel, restoran yapacakmış vakıf. Çok değerlenmiş buralar. Araplar bayılıyormuş buradaki evlere. Bir zamanlar Rumlardan kalmış onca harabe evi onaracakmış satın alan karı koca mimar. Bu apartmanı da aldılar abla.
Yalvardım, bu vakitte nereden ev bulacağım. Gözden ırak yangınlarımı görmedi Nihal Abla. Evi alan yüksek mimar abla. Komşular yemek getirirdi arada. Rahmetli kocam inşaatta ölünce aylık da bağlamadı müteahhit. Sigortasız çalıştırmış puşt, rahmetliyi onca yıl.
Okula gitmek istemiyor abla Ayşe. Okul tişörtü üstüne olmuyor artık. Büyüyor besbelli. Kitapları devlet veriyor güya. Hocası test kitabı, yardımcı kitap falan istemiş. Bakkal Ali Efendi’den borç istedim vallaha. Veresiye yazdı geçen de makarnayı, ayçiçek yağını falan. Ödeyeceğim, kimseye borçlu kalacak değilim. Bir iş bulsam öğretmenin istediği kitabı da alacağım abla.
Tavandaki sıvalar kabarmıştı son yağmurlardan beri. Rutubet içimi çürüttü abla. Yıkacaklarmış koca apartmanı. Apartman boşluğundaki kabloları gördün mü? Hepsi dışarda. Kıza elektrik çarpar diye korkar oldum Ayşe merdivenlerden çıkarken. Tepemize duvar çökecek neredeyse.
Hatice Abla da taşındı geçen ay. Mardin’e döndü kocasıyla. Ayşe’nin beslenme çantasına peynir, domates, ekmek koyardı. Yanağından öperdi de kendi kızı gibi severdi benimkini. Açlığa sabırlıdır kızım ama okuldakilerin beslenmesine imrenir zavallı. Dün akşam da makarna yedik abla.
Ben de kalp sorunu var abla. Doktor ritm bozukluğu dediydi. İlaçlar da pahalı. Ölüp gitsem kim bakacak kıza? Anam mı? Onlar da emekli aylığıyla zar zor yaşıyor aşağı mahallede. Nohut oda bakla sofa evde kızla bana yatacak yer var mı sanki.
Cinneti uzak sanırdım kendimden. Her geçen gün deliriyorum hâlbuki.
Anlatırken elleri titriyordu yine. Sokaktan inşaat sesleri yükseldi. Gazeteci kadın dinlemeye devam etti Gülşen’i. Kadının yüzündeki acıya kesik kesik çıkan cümleleri eşlik etti.
Geceleri hiç tekin değil abla bu sokak. Millet evlerinden çıkınca. Terk edilmiş apartmanlara torbacılar, ipsiz sapsız tipler dadandı. Kapıda polisleri görünce nasıl korktu Ayşe bilsen. Yine polis amcalar gelecek mi diye sordu dün gece korkuyla. Kapı dışarı mı edecekler bizi. Kapıcılık, gündelik temizlik işi de yaparım abla. Bakma ellerimin titrediğine. Ayşe için kağıt da toplarım gerekirse. Acıdı haline. Gazeteci kadına yalvarıyor, iş dileniyordu sonunda.
Sessiz çocuktur Ayşe, ıssızdır. İçine içine ağlar habire. Anasına çekmiş besbelli. Öyle solgun değildi yüzü, severdi rahmetliyi. Kızlar babalarını sever zaten. Rahmetli sağken eve üç beş kuruş girerdi, ben de gündeliğe giderdim. Sonra Kemal, inşaatın iskeletinden düşünce üç kuruş cebimize koyup sus dedi müteahhit. Dava mava açmayasın diye tembihledi üstelik. Kadın başıma kahrola kahrola büyüttüm kızı. Çoğu kez tırlatacağımdan ürktüm sonunda. Kaderden kaçılmaz dedim sonra kendime. Çürüdü içim yıllar yılları kovaladıkça ablacığım. Benim kalp de sağlam çıkmadı sonunda. Duracak yakında diye korkar oldum artık. Çıplak ayakları tahta döşemeye bastığında ayağındaki morlukları gizlemek istedi. Ayşe döşeğindeki incecik battaniyenin içinde titredi tüm gece. Ateşi çıkmış gece. Terli sırtına yapışan içliği değiştirdim de Zehra Abla’nın kızından kalan pijamayı giydirdim. Sabah ateşi inmişti neyse ki. Uyuyor şimdi. Çay yapayım mı abla? Geçen gece herifin biri apartmanın girişinde sızıp kalmış, aşağı inip bakkaldan bir şey alamadım korkudan. Alabilseydim belki ıhlamur yapardım kıza.
Geceleri köpekler uluyor abla. Hepsi mahallenin çetesi olup çıktı. El ayak çekilince mahallede uğursuzu, torbacısı, hırsızı boş evlere dadandı. Sahi nereye gideyim abla. Tüpte çay suyu kaynamıştır. Bardağı yenileyeyim mi abla? Anam rahmetlinin ölümünden beni suçlar sanki. Uğursuzun dölü diye söylenir durur bana. Büyüyen gözbebekleriyle tüm ateşler üstüme dökülür zaten babam evlerine her gidişimizde. Emekli maaşıyla ayın sonunu zor getirirler zaten. Evdeki bakışlarından ürkerdim zaten babamın. O da rahmetliyi sevmezdi oldum olası. Dirisini de ölüsünü de sevmezlerdi anlayacağın.
Tahta döşemede adım atarken evin karanlığına alışık gözlerle mutfağa yöneldi. Mum ışığı belli belirsiz odayı aydınlatıyordu. Tahta döşemede adımları avazlandı bir an. Gıcırdıyor her yer. Duvar , sıvalar her gün dökülüyor abla. Kız köhür köhür öksürüyor günlerdir. Yine gelecekmiş polisler, tahliye emri varmış. Vakıf’takiler bir halt edemedi. Yüzündeki sayrılı bakışları gizlemeye çalıştı. Gözleri daldı bir an. Pencereye vuran rüzgardan ürperdi bir an. Poyrazın acı soğuğuna alışmak zor abla. Kumkumav kuşu gibi kaldık koca binada.
Gözleri karşıdaki inşaata baktı. Onarıp otel yapacaklarmış. Zengin Arap turistler çok sevmişler buraları. Aslına uygun yapacaklarmış evleri mimar abla öyle söylediydi.
İş bulup bu kızı daha da okutacağım abla. İsterse sokakta yaşarız. Ortayı bitirecek en azından. Başımızı sokacak bir yer bulsak hele. Vallaha kimseye borçlu kalmam abla. Merdiven de silerim, ev temizliği yaparım. Dikiş işlerinden de anlarım ablacım.
Rahmetli geldi aklına. Saçlarını karıştıran, sararmış dişlerini göstermekten ürktüğünden zoraki gülümseyen Kemal sigara içiyordu odada dört dönerken. Çalıştığı inşaatlardan birindeki evlerden birinde oturduklarını hayal ederdi hep. Güzel hayâller, öyküler anlatırdı kocası. Ayşe’nin yanağına koca bir öpücük kondurdu sonra. Senin de odan kocaman olacak o eve yerleştiğimde.
Sokak ıpıssızdı gazeteci kadın evden çıktığında. Kızın sesini işitti. Ayşe sayrılı uykularından birinden uyanmıştı ki besbelli..