Oğuz Atay’ın ‘Unutulan’ Öyküsünde Hayal Unsurunun Kurgulandığı Gerçeklik Olgusu/ Veysel Altuntaş*

“Unutulan” öyküsü tavan arasında geçer fakat bu sadece bizim hayal dünyamızı sınırlandıran bir gerçeklik olarak kalır. Çünkü Atay bu öyküsünde tavan arasında bulunan herbir eşya ile kurduğu bağı anımsar. Yaşanmışlıkları gözler önüne serer.

Devamını Okuyun

Şiire Öykünen Öykü:Necati Tosuner’in Kısa Öykülerinde Şiirin Ayak Sesleri/Tacettin ŞİMŞEK*

Küçürek öykü ile şiir arasında çok yakın bir ilişki vardır. Türkiye’de şiirle kısa öykü arasındaki kan bağını vurgulayan ve yazdıklarıyla belgeleyen isimler arasında yakın dönem öykücüsü Necati Tosuner de bulunur. Yazar, “çok kısa öykü” diye adlandırdığı küçürek öykünün tanımımı yaparken “öykünün romandan çok şiire yakın durduğunun bir kanıtıdır” der. Bu düşünceyle örtüşen Tosuner’in kısa öyküleri, dize ve imge öykünmeleriyle açıklanabilecek özellikler gösterir. Gruplandırmak gerekirse, şiirin dizesine ve imgesine öykünür.

Devamını Okuyun

Kaybolan Anların İzinde: Aslı Erdoğan’ın Unutamadıkları/Nazan MAKSUDYAN

“Hiçbir şey insana hatırlamak kadar acı vermez, özellikle de mutluluğu hatırlamak kadar.” (Kabuk Adam [KA], s. 1) Kabuk Adam’ın ilk cümlesi olan bu vurucu yargı, hem romanın bütününe hem de Aslı Erdoğan’ın yazarlık serüvenindeki duraklara ve oralarda karşımıza çıkan karakterlerin trajedisine dair çok şey söylüyor.

Devamını Okuyun