Anadolu’dan bir gencin İstanbul’la tanışması “Çocuk ve İstanbul” şiirinde doğal olarak anlatılmış. İlk kez İstanbul’la tanışan genç birini şaşkınlığı, hayretleri, çaresizliği açık yüreklilikle dizelere dökülmüş. Çaresizliği en somut şu dizede görebiliyoruz: “İstanbul’da bir kuş vardı, kanatsız/ Daha çocuktum” Çocukça gözlemler şiire yansımış: “Fatih’te eski bir külliyenin kuytu köşelerinde/ Cumadan sonra sevaplar dağıtılırdı/ Açlar doymaz/ Kanlı 1 Mayıs yaşanmamıştı daha/ daha çocuktum”
Devamını OkuyunPeki, Enver Karahan nasıl bir yazar? Kitaptaki öykülerden yola çıkarak Enver Karahan’ın, yaşadığı topluma ve hatta dünyaya karşı kendini sorumlu hisseden bir yazar olduğunu söyleyebiliriz. Doğal olarak eleştirel bir bakışı var. Yaşamı ve insanları sorguluyor. Zaman zaman, karakterlerin ağzından kendi kendisiyle konuştuğu da oluyor.
Devamını OkuyunAlman Nazi orduları Danimarka’ya girdiğinde kitabın kahramanı isimsiz genç kız, 14 yaşındayken onların arkasından böyle bağırıyor ve babasından azarı yiyordu. Kuzey ülkeleri edebiyatından beni yanıltmaz diyerek aldığım muazzam bir büyüme hikayesi şeklinde anlatımı olan naif romanı bitirdim.
Devamını OkuyunSonuç olarak tarihsel olayların etrafında şekillenen bu roman, karakterlerinizi derinlemesine keşfetme ve okuyucuları hem duygusal hem de entelektüel olarak tatmin etme fırsatı sunuyor okura. Üçüncü kişili anlatımın ve zamanda sıçramaların bu süreci daha da güçlendirebildiğini görebiliyoruz.
Devamını OkuyunRomanın tümünde bir kasaba tablosu çizilmiş. Bazı olumsuzluklara karşın insana sıcacık, sevimli gelen bir kasaba. İnsanıyla, yaşanılan olaylarıyla, orada yaşayan insanlarıyla bir kasabaydı anlatılanlar. Yaşamda ne kadar insan tipi varsa romanda okuyucuya el sallıyor. Bildiğimiz, duyduğumuz, tanık olduğumuz kahramanlar bunlar.
Devamını OkuyunYeni çıkanlar...Bizim Seçtiklerimiz (Kültür,edebiyat, sanat yayınlarından bize ulaşanlar.)
Devamını Okuyun